2 Fısıltı Tünel

Mükemmel gitti. Işık gördü. Yürüdü üzerine. Benzemedi ilk önce beklediğine, olsun deyip devam etti tünele doğru. Sonra mutluluk sertçe çarptı, ama çok sert. Bir tarafları yeşerdi, çok hem de çok yeşerdi... Biriken tarafları öldü, hem de hiç vakit kaybetmeden, hem de hiç kalmadan.

- Ne yaptın sen yaa!!?
- Sus! Hiç konuşma! Bir süre sesini duymak istemiyorum
- Yaa ama ne yaptın sen!!

Kaşları aptallığından kurtuldu, anlam kazandı. Gülüşü değişti, sivrileşti...

* * *

2 yorum:

zeya dedi ki...

ben içimdeki sesleri bastırmaya çalışıyorum sürekli. Sen izin vermişsin çıkmalarına
benimkiler karnımla beynim arasındalar sürekli bağrışıyorlar.
Ben bastırdıkça daha çok.
Ama senin kadar cesaretim var mı bilmiyorum. Belki de yazmak en iyisi...

Karnımdaki Terbiyesiz Fısıltılar dedi ki...

İçimizdeki, karnımızdaki sesleri başkalarına söyleyememek normal. Hatta söylememek de lazım zaten. İnsan içindekini verince daha da yanlış anlaşılır diye koruyor, mesela ben.

Ama yazmak çok rahatlatıcı, inan buna. Bazen eski fısıltılarımı okuyup, içimdeki sese hak verip, aynı hataya düşmeyebiliyorum :)

Güzel bir şey bu :)